Diriliş adını duyunca, aklınıza hemen Leonardo Dicaprio'nun oynadığı, ölmekte olan bir insanın toparlanışı gibi bir şey gelmesin. Bu diriliş başka bir şey. :)
Maslova isimli bir yetim kız, iki tane ablanın yanında hizmetçi gibi yada besleme şeklinde çalışır. Bu ablaların yeğeni olan Nehludov bizim yetim arkadaş ile yakınlaşır. Bir tık daha ileri gider ve kızı iğfal eder.
Gel zaman git zaman bizim Nehludov'un jüri üyesi olduğu mahkemede sanık olarak Maslova'yı görür. Sonra oturur uzun uzun vicdan muhasebesi yapar ve Maslova'yı bu duruma iten nedenleri taaaa geçmişte kendisinin kıza yaptıkları olduğuna karar verir.
Kitabın devamı ise bu ikili arasında geçiyor. Nehludov kendini yırtar parçalar ve kızın hayatını düzene sokmaya çalışır.
Yazar konu akışı içinde sürekli, din ve adalet sistemine vurgu yapmış. Hatta bazen dalga bile geçmiş. İnsanların suç işlemesinden daha çok, hayatta suç işleten faktörleri ve bunun zincirleme süreçlerini okura göstermeye çalışmış. Bir çok noktada çaktırmadan kendi kendinize; " İnsanlar neden suç işliyor? " sorusunu soruyorsunuz.
Son bölümlerdeki gereksiz uzatmalar hariç genel olarak güzel kitaptı.