Başlıktaki 22 dakikanın esprisi, filmin hemen başında doğum yapan kadının 22 dakika boyunca kesintisiz bir şekilde yaşadığı acı, ıstırap ve umudunu kaybetme stresinin inanılmaz bir oyunculuk ile süslemesinden kaynaklanıyor.
Aslında film çok öyle derin bir konuya sahip değil ama oyunculuk ve hissettirilen dram, travma, benim gibi aksiyona doymuş bir izleyiciyi bile koltuğa yapıştırdı.
Az çok spoiler vermek zorunda kaldım, çünkü filmin vurucu yönlerini başka türlü anlatamazdım. Film; ölü doğum sonrası bir annenin yaşadığı ruhsal bunalımı anlatıyor. Tabi bu anlatış öyle basit bir şekilde gelişmiyor. Kadının çevresi ile ilişkileri ve bu ilişkiler sonucu yaşadığı dengesizleşme öyle ustaca işlenmiş ki, izleyiciyi kendisine hayran bırakıyor. Bu filmi kesinlikle sıradan bir dram filmi olarak düşünmeyin.