Sayfalar

25 Mart 2020 Çarşamba

The Platform



Çok çok fazla katlardan oluşan bir çukur yada gökdelen düşünün, buranın her katında insanlar mahkum durumunda. Katların ortası boş, ve boş olan asansör açıklığı gibi olan boşluktan bir platform aracılığıyla yemek servisi yapılıyor. Yemek platformu en üst kattan tam  dolu olarak başlayıp aşağıya doğru hareket ediyor. Her katta kısa bir süre duran yemek platformuna dalan mahkumlar bu şekilde yemek ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Haliyle alt kattakiler aç kalırken üst kattakiler tıka basa doyuyor. Bir ay sonra gaz ile uyutulan mahkumlar farklı katlarda uyanıyor. Daha önce üst katlarda olanlar, uyandıktan sonra aç kalacakları alt katta uyanabiliyorlar. Bir nevi bol yemek yediği ve altta kalanları düşünmediği günlerin cezasını şimdi kendileri çekiyor.

Verilmek istenen asıl mesaj; insanların bencilliği ve kendisinden başka kimseyi düşünmemesi.

Verdiği mesajın zekice anlatılması konusunda benden geçer not alan film işleyiş olarak acayip ağır ilerliyor. Araya sıkıştırılan uzatmalı gereksiz duygusallık, uzun diyaloglar beni filmden soğuttu. İlk fragmanı Netfilx'te çıktığında cube kalitesinde gizemli bişiler beklemiştim ama maalesef beklediğimi bu filmde bulamadım. 

22 Mart 2020 Pazar

Gürleyik Subaşı Şelalesi

Korona illeti insanları sarsmaya devam ederken insanlardan kaçıp kendimi doğaya bıraktım. Güneşli havanında etkisiyle günü birlik güzel bir gezi yaptık.

Ankara'dan Nallıhan istikametine giderken Nallıhan kuş cennetini geçince solda "Taptuk Emre" tabelasını göreceksiniz. Buradan sola girip devam edin. Gürleyik köyüne kadar buradan devam ediyoruz. Yol üzerinde köprüler derin yarlar vs var. Yolu boyu baya keyifli. 

Gürleyik köyüne geldiğimizde resmen hayalet bir köy ile karşılaştık. Köy bakkalı, kahvesi kapalıydı. Fakat biz bu ihtimale karşılık yolumuz üzerindeki son yerleşim yeri olan Çayırhan beldesinde alışverişimizi yaptık. Çayırhan'da A101, Bim gibi marketleri bulmanız mümkün. 






Köy, yamaca kurulmuş dağınık bir yapıda. Ama yeşilliği çok güzel. Köyün yolundan hiç sapmadan devam ettiğiniz zaman piknik alanına varıyorsunuz.







Dere boyunca kimseyle karşılaşmadık. Normalde burada yaz mevsiminde adım atacak yer olmuyormuş. Sakin sakin suyun akış yönünde doğru yürümeye başladık. Derenin sağında yada solunda patika yollar var. Kimi yerlere doğal set yapıp havuzlar oluşturulmuş. Biz her ihtimali zorlayarak, batarak çıkarak şelalenin olduğu bölgeye kadar gelmeyi başardık. 





Burası İç Anadolu coğrafyasında görebileceğiniz en ilginç, en güzel yerlerden biri. Şahsen ben bayıldım. Yaz kalabalığında illa suya gireceğim diyorsanız yazın gidebilirsiniz. Fakat ben kalabalığı sevmiyorum insanlardan uzak durmak istiyorum derseniz havalarından ısınmaya başladığı ilkbahar mevsimi tam size göre.


+ Gürleyik -Ankara merkez arası 180 km. Kendi özel aracınız ile yaklaşık  olarak 2-2,5 saat sürüyor.

+ Yol üzerinde adam akıllı alış-veriş yapabileceğiniz son yerleşim yeri Çayırhan.

+ Gürleyik köyünde yol boyu park etmek olanaksız her yerde plastik bariyerler var. (Demekki yazın köylü çileden çıktığı için böyle bir önlem almışlar.)

+ Piknik alanının otoparkı çok ufak ama köy içinde paralı otoparklar mevcut.

+ Piknik alanına girişler ücretli fakat yaz sezonun olmadığı için ücreti ne kadar bilmiyorum. :)

+ Piknik alanı içinde wc, yeme-içme alanları yaz boyunca bulunuyor.

+ Kamp kuranlarda varmış ama kampa yönelik tam anlamıyla bir tesisleşme yok.


8 Mart 2020 Pazar

Görünmez Adam - The Invisible Man




Film iştahımın depreştiği şu günlerde, Ankara'nın tek IMAX perdesine sahip meşhur Ankamall avm Cinemaximum  sinemasına gittim ve bu filmi seyrettim. Tabi filme gitmeden önce yorumları, İMBD puanına, kimlerin oynadığını falan araştırdım da gittim. Malum 35 tl para veriyoruz. ( Öğrenci 26 tl)

Başrolde karşımıza, "Damızlık Kızın Öyküsü" dizisinden tanıdığımız Elisabeth Moss çıkıyor. Ben oyunculuğunu baya baya beğendim. 

Konu kısaca şu şekilde ilerliyor. Takıntılı bir sevgili görünmez olmanın yöntemini buluyor ve kafayı taktığı eşine hayatı zindan ediyor. Yönetmen hayli sağlam iş çıkarmış. Bir anda duran sahnelerde oluşan gizem, başrol karakterinin yavaş yavaş kafayı sıyırmak ile gerçekler arasında sıkışması çok etkili tasarlanmış. Final sahnesi de baya etkileyici.

Film IMAX olarak fakat 2D teknolojisi ile izledim. Yani gözlük vs almanıza gerek yok. Ama dediğim gibi bu IMAX olayı sinema teknolojisinde nirvana olduğu için basketbol sahası kadar perdede filmi izlemek hayli etkileyici. 

Mükemmel olmasada hayli beğendiğim filmin an itibari ile İMBD puanı 7.5 . 




2 Mart 2020 Pazartesi

Guguk Kuşu








Jack Nicholson'ın mükemmel bir oyunculuk sergilediği yapımda, akıl hastanesinde sisteme kafa tutan zeki bir karakterin hastalar üzerindeki etkisi vurgulanıyor.



Hastanede, karakterler üzerinden çeşitli mesajlar verilmiş. Mesela hemşire, otoriteyi sembolize ederken, gönüllü hastalarda sisteme boyun eğen silik karakterleri simgeliyor. 



Bu iki kutuplu düzene dışarıdan biri dahil olur. Hastaları sisteme karşı ayaklandırır. Kimi zaman hastaları dışarı kaçırır, kimi zaman da gece varidyasına kalan hasta bakıcıyı kafalayıp hastanede parti verir. 



Zeki olduğu için otoriter hemşirenin hep gözetimindedir ve sürekli bir rekabet halindedir. 



Ben filmi Netflix'te izledim. 1975 yılının yapımı olmasına rağmen teknik olarak güzel revize edilmiş. Oyunculuğun yanında konuda mükemmel kurgulanmış.