Sayfalar

28 Mayıs 2020 Perşembe

Soner Yalçın - Kara Kutu



Daha önce "Saklı Seçilmişler" kitabı ile gıda terörünün iç yüzünü ortaya döken araştırmacı yazar Soner Yalçın, son kitabında ise; ilaç, aşı ve tıbbi cihazlar üzerinden halk sağlığı ile nasıl oynandığı ve bu işlerden ticari kazanç sağlayan kar odaklarını mercek altına alıyor. 


İşlerin yürüdüğü bir düzlem var. İlaç satmak için hastalık(lar) icaat edilmeli, sonra bu hastalığı icaat edenler tedavi için sürekli ilaç satmalıdır. Bu ilacı satan ilaç şirketi personelleri,  doktorlar ile tamamen duygusal bağlar ( yemek, lüks hediyeler vs) kurmalıdır satış için. Yani işler en tepeden en aşağıya doğru, bu şeklide işliyor  kitaba göre.

Gerçekten hasta mıyız? Yoksa hasta olduğumuza mı inandırılıyoruz?

Kitapta gerçekten çok enteresan bilgiler var. Mesela en ufak psikolojik rahatsızlık hissedenlerin  hemen antidepresanlara yönlendirilmesi bunlardan birisi. Kolesterol ilaçları üzerine, ilaç kullandırmaya yönelik kasıtlı algı çalışmaları, Dünya Sağlık Örgütü'nün raporları ile bu ilaç lobisinin desteklenmesi,  bazı yabancı ilaç firmalarının ülkemizde insanları denek olarak kullanması dikkatimi en çok çeken konular oldu. 

Medyada bu kitap çok tartışıldı, kimi doktor destekledi fakat genel olarak gördüğüm kadarıyla destek bulmadı, kimisi komplo teorisi bile dedi. Benimde çevremde sorup soruşturduğum kimi doktorlarda kitaba yönelik eleştirilerde bulundular. Fakat, Soner Yalçın kitabı eleştiren doktorlarında bu küresel sistemin  eğitim anlayışı ile yetişen bilim adamları olduğu için gerçeği fark edemediklerini öne sürdü. 

23 Mayıs 2020 Cumartesi

Kardeşimin Yeni Motoru



Geçtiğimiz günlerde kardeşime yeni motor aldık. Motor sürücüsü olmadığım için sürüş tekniğinden sizlere bahsetmeyeceğim ama yolcu olarak arka koltukta oturmak hayli keyifli. 

Honda markalı  bu makinenin tam olarak modeli 2006 CBF 1000A. 1000 cc ve 4 silindirli olan  motor 98 gb'lik güç üretiyor. 



Bu motosiklet gezi kategorisinde yer alıyor. Yani, arazi şartlarından ziyade  asfalt için daha uygun. Kombine ABS sistemine sahip olup, yolcusuz ağırlığı 230 kg. Gezi şartlarına uygun olarak, sağına ve soluna   bagajda  bağlayabiliyorsunuz.

16 Mayıs 2020 Cumartesi

Unreal Engine 5


Geçtiğimiz günlerde PS5 platformu üzerinde Unreal Engine 5 teknoloji demosu tanıtıldı. Önümüzdeki yıllarda oyun teknolojisinin görsellik açısından ne aşamaya geleceğinin önemli bir referansı olan demo, oyun severlerde büyük bir heyecan yarattı. 





Grafik motorunun en büyük özelliği, çok yüksek sayıda poligon işleme kapasitesine sahip olması. İşlenen dokular aynı zamanda  8K çözünürlüğe kadar destekleniyor. Dokuların yanında aynı şeklide gölgeleride çok yüksek pixel seviyesinde başarılı şekilde işleme becerisine sahip. 



Daha öncede çoğu kez gördük.  Tanıtılan teknoloji demosunda grafikler vs çok başarılı şeklide gösterilir, ama o teknoloji ile yapılan oyunlar piyasaya çıktığında ilk tanıtıldığı gibi ihtişamlı grafiklere sahip olmazdı. Oyun geliştiricileri, teknolojiyi platforma aktarırken haklı olarak grafiklerin verimli çalışmasını sağlamak için kalite düşürücü hilelere başvururdu. Fakat Unreal Engine 5 teknolojisinde böyle bir sorun yok. Tasarlanan modellerdeki poligon sayıları azaltılmadan ve performansı etkilemeden direk oyuna aktarılabiliniyor. Zaten tanıtılan demonun PS5 platformu üzerinden gerçek zamanlı olarak göstermesi bunun en büyük kanıtı. 

13 Mayıs 2020 Çarşamba

90’ larda Müzik


Günümüz müzik ve kliplerine bakınca, insan 90’lı yılların parçalarını ve duygu yüklü kliplerinin kıymetini daha iyi anlıyor.

İlk yerli müzik kanalı Kral Tv’nin 94 yılında yayın hayatına başlamasıyla bu tip klipler karşımıza daha sık çıkmaya başlamıştı. Daha sonra Sabah Şekerleri ve Ece Erken’in sabah programlarında yerli kliplerin ilk gösterimlerini görmeye başladık.



Peki bu dönemin müzikleri nasıl bu derece kalıcı ve etkili olabildi? Doksanları yaşı kurtarmayan gençlerde bile 90’ların hit parçalarına yönelik bu sempati nasıl oluştu?

Ben kendi açımdan yaklaşmaya çalışayım. Öncelikle müzik teknolojisi o dönem, bu dönemki gibi gelişmiş değildi. Yani işin daha zor kısmı, parçayı söyleyenin yeteneğine bağlıydı. Zaten o yılların sanatçılarının çoğunun konservatuvar mevzunu olması her şeyi özetliyor.

İşin görsellik kısımına girersek, gene aynı şekilde şimdiki gibi abuk gösterişli klipler yoktu o dönemlerde. Daha çok saf duygulara hitap eden film gibi klipler vardı. Tabi bununda sırrı  dönemin yönetmen ve aranjörlerin de gizliydi.





O dönemin şöyle kliplerini düşününce aklıma ilk  gelenler, aranjörlüğünü rahmetli Uzay Heparı’nın yaptığı Demet Sağıroğlu’nun Kınalı Bebek, Abdullah Oğuz’un yönetmenliğini yaptığı MTV'den ödüllü, Emel Müftüoğlu'nun Hovarda, sonra gene Abdullah Oğuzun yönetmenliğini yaptığı Demet Sağıroğlu'nun bir başka klibi olan Arnavut Kaldırımları'nı  ilk üçe koyabilirim.

90'lı yıllar bir çok alanda olduğu gibi müzik alanında da saf ve güzel yıllardı. Özlemle yaad ediyorum. :)

11 Mayıs 2020 Pazartesi

AVM'ler gerçekten açıldı mı ????




11 Mayıs daha gelmeden mağazacılık sektöründen bir çok tanıdığımdan avm içi mağazaların Haziran ayı içinde açılış yapacağını duymuştum. 11 Mayıs geldi çattı ve durumu kendi gözlerimle görmek için Ankara'da bulunan Türkiye'nin en büyük alışveriş merkezlerinden biri olan 310 mağazalı ANKAmall'a gittim.

Öğlen saatlerine göre girişte kalabalık yoktu. Sadece ateş ölçümü yapıldı, termal kamera vs göremedim.

Her noktasını gezdim, çoğu alan hayalet kasaba gibi. Bir kaç teknoloji mağazası açılmış, büyük teknoloji mağazaları hala kapalı. Kuyumcu vs tipi mağazaların çoğu kapalı. Bilindik markalı giyim mağazalarının çok azı açık geneli kapalı. Bir kaç mağazada açılış hazırlığı görsem de toplasanız iki elin parmağını geçmez.

Oyun alanları, sinema ve yeme-içme alanları  kapalı tutulmaya devam ediliyor. Bu alanlar müşteri çekme konusunda çok büyük bir etken. Virüsün bulaşma riski hala devam ediyor, hatta bilim kurulunun, avm'lerin açılışı için  11 Mayıs tarihini erken bulduğu da bir gerçek. Bence işletme sahipleri hem virüs riskinin daha çok azalacağı hemde yeme içme alanlarınında toptan açılacağı Haziran ayını beklemekle mantıklı davranıyorlar.

7 Mayıs 2020 Perşembe

Glenn Meade-Romanov Komplosu




Glenn Meade çaktırmadan tarih bilgisini de çok güzel enjekte eden yaratıcı yazarlardan biri. Romanov Komplosu isimli kitabında da Rus tarihinin kanlı geçmişi olan Bolşevik Devrimine yönelik gayet güzel bilgiler var.




en.wikipedia.org



1917 Bolşevik devriminden sonra yönetime el koyan Lenin, Romanov ailesini Yekaterinburg'ta Ipatiev isimli tarihi bir evde rehin tutar. Lenin'in kesin talimatı ile idamı bekleyen bu aileye Çar yanlıları yardıma kalkışır. Amaç idam edilmeden onları kurtarmaktır. 


                                                 

                                                                            www.britannica.com



Farklı noktalardan konu dallanır budaklanır ve akar gider. Konuda esas dikkat çeken unsur ailenin küçük kızı Anastasiya Romanov. Konun kilit şahsiyeti bu kız. Daha sonra hikayenin içinde Çar döneminin zorlu şartlarına tanıklık ediyoruz. İdamı bekleyen Çar II. Nikolay'ın ezik halinin yanında, güç kendisindeyken ne kadar psikopat olduğunu, ülkeyi düzeltmek adına yönetime el koyan Lenin'in ondan daha psikopat olduğunu bu kitaptan öğrendim. Tabi bu arada yazar, Rus tarihi açısından çaktırmadan çok güzel bilgileri hafızamıza kazıyor. Ben kitabı okuduktan sonra biraz da hüzün ile oturdum Çar ailesini araştırdım. 

Sonuç olarak, gerçek temelli olup, güzel bir aksiyon ile harmanlanan bu kitabı şiddetle tavsiye eder iyi okumalar dilerim.