Yıllardan 2010 amcamlarda ailece oturmuş çekirdek çitlerken STAR TV'de bir fragman dönmeye başladı. Sivil ekip otosunun içinde sivil kıyafetli dört polis harı harıl birinin peşinden koşarken başka bir sahnede arabadan kendilerini atıp Ankara oyun havası oynamaya başlıyorlardı. Aradaki zıt duruma anlam veremedik tabi. Neyse sonradan anladık ki Ankara'da çekilen yeni bir polisiye dizisiymiş. Tabi o dönemler araplara konut satışını arttırmak için Türkiye'de başka şehir yokmuş gibi hep bir İstanbul pohpohlaması vardı. Böyle bir ortamda Ankara yapımı tek tük dizilerin çoğalması bizi heyecanlandırmıştı.
Dizinin başlamasıyla bu yapımın sıradan bir polisiye dizisi olmadığını gördük. Yani, konuşmaların çok yapay olduğu bir Arka Sokaklar dizisi gibi değildi. Adamlar çok rahat içten konuşuyorlardı. Muhabbetler, yerine göre küfürler vs doğallık açısından ciddi ciddi iyiydi. Behazat Ç'yi canlandıran Erdal Beşikçioğlu'nun oyunculuğu tek kelime ile mükemmeldi. Dizinin ilerleyen bölümlerinde konu artık mafia-devlet-ihale üçgenine inince haliyle arı kovanına çomak sokuldu ve dizi bitirilmeye zorlandı.
Amirim Geri Döndü
TV'ler de bu diziyi yayınlayacak babayiğit çıkamadığı için dizi altı yıl sonra internet üzerinden yayın yapan Blu Tv ile ekranlara tekrar döndü.
Konu gene aynı yerden devam ediyor. Behzat Ç gene ruhsal bunalım içinde fakat gene aynı merhametini masumlara karşı koruyor. Aradan altı yıl geçmiş. Bu altı yıl içinde devlet-mafia ilişkisi sürümüş ama devletin içini PARALEL bazı başka unsurlar gene doldurmuş. Dizinin genel gidişatı da bu paralel unsurlar ile mafia çatışmasının arasında kalan Behzat Ç'nin yaptıkları yada yapmaya zorlandıkları üzerinden yürüyor.
Neyse konu hakkında daha fazla açık vererek izlemeyenlerin hakkına girmeyeyim. Sonuç olarak eski Behzat Ç fanlarındansanız altı yıl sonra başlayan ve hız kesmeyen yeni bölümülerini izlemenizi mutlaka ama mutlaka tavsiye ederim.