Konu içinde iki zıt kutup var. Birincisi; zengin, her
şeye sahip fakat iki bacağı kesik olduğu
için hep eksiklik içinde yaşayan Zagreus. İkincisi ise; fizik olarak normal,
hatta atletik, çapkın ama parasız olan Mersault.
Daha ilk paragrafta bir cinayet ile tanışıyoruz. Daha sonra cinayete uğrayan kişinin sağ olduğu dönmelerde Marsault ile yaptığı, para saadet getirir mi çerçevesinde ki felsefi sohbeti bizleri bekliyor. Bir çok nokta da beyin fırtınası yaptırıp, kafamızın içerisindeki kör noktaları aydınlatan sohbetler var. Kitabı okuyan arkadaşlarım ile uzun uzun tartıştığımız paragraflar olmuştu.
Ben kitabı okurken sanki radyo tiyatrosu dinliyormuşum gibi hissetim. Sanırım hayal gücümün yönü ile alakalı bir durum. Birde yazarın, yazım dili ile alakalı bir durum sanırım, seri şekilde okurken bir anda boşluğa düştüğüm çok oldu.