"Kitap çok güzel fakat okurken bazen kusasım geldi."
Sessiz ve sakin bir ormanda başladım bu kitabı okumaya. Arada sivri sinekler rahatsız etmiş olsada gömüldüğüm kamp sandalyesinde kahvemi içerken, Şikago'nun et entegre tesislerinde sefalet içinde yaşayan Jurgis ailesinin yanına ışınlanıyorum.
Litvanya'dan ABD'nin Şikago şehrine iş bulma umuduyla gelen Jurgis kabilesi burada hayvanların kemiği ve kılıda dahil her yerinin değerlendirildiği devasa bir fabrikada iş bulur.
Tabi bu fabrikanın elli tane bölümü var. Kesimhane, kemiklerin işlendiği bir bölüm, gübrehane ( müthiş kokuyor : ) )kanların toplandığı bir bölüm vs vs. Aile üyeleri farklı bir çok bölümde işe başlar. Tabi burada türlü olaylarla karşılaşırlar. Maliyet açısından borularda biriken pis etler normal etlere karıştırılır. Konserve bölümünde kaynar kazana düşen ve haşlanarak ölen personelin eti konserveye karışır. Gübre bölümünde çalışanlara o koku o kadar işler ki normal hayatlarında bile pis kokmaya devam ederler. Yazın sıcağında su bulunmaz, kesimhanedekiler leş gibi kan kokusu içinde çalışır ve bu kokuya o derece alışırlar ki yemekhanede yemek yerken bile artık mideleri bulanmaz.
Dikkatimi çeken bir diğer konuda bıçak kullanan kasapların yoğun et kesmekten dolayı baş parmaklarını kaybetmeleri.
Tabi aile üyelerinin başına dünya kadar sorun gelir. Ekonomik olarak düştükleri durum, aile bireylerinin birer birer dağılmasına neden olur. Kimisi iftiraya uğrar, kimisi de kötü yola düşer vs vs.
İlginç bir kitap ama ne maksatla yazılmış acaba:) Roman sanırım:)
YanıtlaSilEvet roman. Daha çok kapitalizm vurgusu yapılmış.
SilBöyle değişik kitaplar içimi karartıyor, pek seveceğim türde değil. Kitabı duymamıştım. :)
YanıtlaSilBana da kuzenim söylemişti. :)
SilYazınızda kesimhaneyi öylebir betimlemişsiniz ki kitap kim bilir daha nasıldır :) Gerçekçi ve merak uyandırıcı duruyor
YanıtlaSilTeşekkür ederim. :)
Silİlk cümle o kadar samimi ki gülümsetti:)
YanıtlaSilVallahi aynen öyle :)
Silyazarı biliyom bu kitabını bilmiyom, denişikmiş :)
YanıtlaSilBen daha önce, ne bu romanı, ne de yazarı biliyordum :)
SilOkurken başımıza bir şey gelme ihtimali yüzde kaç?:)
YanıtlaSilMidenin ne kadar dolu olması bağlı :))))
SilPek okuyabileceğimi sanmıyorum, gece rüyama girer, korkarım:)
YanıtlaSilYok be öyle korkunç değil :)
SilOrmanda açık havada okunacak kitapmış hakikaten. Yazdıklarınız kitabın bile koktuğunu düşündürdü bana. :)
YanıtlaSilKasaplarımız hiç kapanmasın, marketlerde satılan ürünlerin içinde kim bilir neler var...
ha ha ha hakkaten okurken bazen hayvan kokusu alır gibi oldum. Bilinç altı müthiş çalışıyor :))))
SilMerhabalar.
YanıtlaSilOkuduğunuz kitala ilgili paylaşımınızı okudum. Gerçekten ne rezil bir mezbahane işletmesiymiş. Bizler ABD'yi bu gibi gıda endüstrisinde on numara olarak bilirdik, ama kitapta anlatılanlara bakılırsa, hiç de öyle değilmiş.
Kitap her ne kadar mezbahane ve sonrası üzerine kurgulanmış olsa da gıda endüstrisindeki gerçekleri ortaya koyduğu için on numara diyorum.
Güzel bir paylaşımdı. Kaleminize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Aslında okunası bir roman gibi. sistem eleştirisi vardır sanırım içinde. Ama işin içine mezbaha girince. Bakayım yine de kütüphünede var mı diye.
YanıtlaSilHiç ilgimi çekmedi..
YanıtlaSil