Otopsi
Bir korku filmini değerlendirirken iki kriterim vardır.
Birincisi iyi bir giriş, ikincisi de iyi bir sonuç.
Başlıkta belirttiğim filmde konuya çok sağlam girdi, akıcı
şekilde devam etti, tabiri caiz ise yerimden zıplattı vs ama sona doğru işi
biraz bozdu. Son 40 dakikada biraz mantık hatalarının da baş göstermesi ile
beraber sonunu biraz yapamamışlar.
Daha öncede başka bir yazımda bahsetmiştim. Belirli bir
yerde ya da bölgede, kapalı kalan insanların yaşam mücadelesini anlatan film ya
da kitaplara bayılırım. İncelediğim bu filmde aynı şekilde böyle bir senaryo
üzerinden ilerliyor.
Başroldeki baba ve oğul karakterleri, otopsi kliniğinde
cesetleri inceleyen çalışanlardır. Baba karakteri doktor, oğlu iste
asistanıdır. Yaşadıkları kasabada gömülü bir ceset bulunur. Fakat ceset hiçbir
şekilde bozulmamış diğer bir ifadeyle mermer gibi bir kadın cesedidir. Bizim
baba-oğul tam incelemeye başlayacakları sırada gariplikler baş gösterir.
Arkasından fırtına çıkar binada kapalı kalırlar ve şov başlar. (Gerisini
izleyince kendiniz görün ;) )
Biraz kendi gözlemlerimden bahsedeyim. Açıkçası artık kolay
kolay korku filmi izlemiyorum. Çünkü o kadar çok senaryo işlendi ki, işleyecek
konu kalmadı. Daha doğru bir ifadeyle artık konular kendini tekrar eder hale
geldi. İzleyecek film bulamadığım bir ara bu yapım gözüme ilişti ve hadi bir
bakayım dedim. Filmde teknolojiyi güzel kullanmışlar, sesler başarılı, ani
korkutma sahneleri güzel. Sonundaki durumları saymazsak güzel bir filmdi. Bu
arada filmi izlerken çan sesine dikkat edin.
Otopsi filmini izlemedim. Ama izleyebilirim anlattıklarınızdan hareketle. Evet dediğiniz gibi artık korku filmleri bir kısır döngü içinde. Hep aynı konular, aynı olaylar. Sıkıcı olmaya başladılar. Ve inandırıcı gelmiyorlar açıkçası. Bu aralar uzun sezonlu yabancı dizi izlemeye biraz ara verdim. Sinema filmlerini izliyorum. Bu filmi izleyeyim bakalım. Teşekkürler öneri için.
YanıtlaSilRica ederim, iyi seyirler :)
Sil