Sayfalar

25 Aralık 2018 Salı

Kültür-Sanat





STEFAN ZWEİG-SATRANÇ

Öyle bir kitap düşünün ki; gemi yolculuğu ile başlasın, satranç oyunuyla okuyucuyu çeksin, satrancı oynayan gizemli karakterlerin geçmişi ile sizleri derinden sarssın. İşte Stefan Zwieg bu kitabında tam da bunu başarıyor. Fakat ağıza sürülen bal misali bu eserin tadı damağımızda kalarak bitiyor. Zira kitap çok ince.

Kitabın kurgusuna çok girmeden, ana karakterlerin psikolojik durumu ve geçmişleri, okuyucuya betimlemeler aracılığı ile canlı şekilde aktarılmış. Bunun, okuyucuya bu kadar dahice  hissettirilmesinin sebebi, yazarın derin psikolojik birikimini eserlerinde ustaca kullanmasında yatıyor.
Akıcı bir tonda ilerleyen kitap, resmen hiç ara vermeden bitirilsin diye tasarlanmış. Gözümüze takılan belki de tek kusuru tadının damağımızda kalıp bir çırpıda bitmesi oldu.

Hem psikilojik öğeleri içinde barındıran hem de betimlemeler ile okuyucunun hayal dünyasını zenginleştiren bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder