Sayfalar

7 Ocak 2019 Pazartesi

Gezi


      

Konya Gezi Notları (11-09-2018)


Manevi hassasiyetimin zirve yaptığı günlerde, Mevlana'nın “gel gel ne olursan ol yine gel ”sözlerini anımsayarak, hızlı tren ile Konya’ya doğru hareket ediyoruz.

Daha önce transit geçip içini gözlemleme şansına sahip olamadığım Konya’ya, bu sefer bir turist bilinciyle, yürüyeceğim güzergahları daha önceden planlayarak günü birlik ziyaret ediyorum. 

Gezi planımı; tren garından otobüs ile Mevlana Türbesine gidip, oradan da Mevlana caddesi üzerinden Alâeddin Tepesi ve oradan tekrar tren garı şeklinde planladım.
      
Konya’ya varıp tren garından çıktıktan sonra hiç zorlanmadan hemen tren istasyonunun önünden Mevlana türbesine hareket eden otobüsü bulup bindim.10 dk. süren bir yolculuk sonucunda türbeye varıyoruz.

Mevlana türbesine, aslında sadece türbe demek doğru olmaz. Burası aynı zamanda Mevlevilik tarikatının ilkelerini, aşamalarını, nefsi terbiye etmek için insanın hangi zorlu şartlardan geçmesi gerektiğini, temsili maket ve açıklamalı yazılar ile anlatan mistik bir müze.

        
                                                         ( Alâeddin Tepesi )

 (Konya Tandır Kebap)

Bu mistik müzeyi ziyaret edip huzur içinde Mevlana caddesini takip ederek Alâeddin Tepesi’ne doğru yürüyoruz. Yürüdüğümüz Mevlana Caddesi; gerek kaldırımlarının düzeni ve temizliği, gerek yol üzerindeki dükkânların tabela standartları ve tek tip olması ile dikkatimizi çekiyor. Konya'nın her yerinde bu kadar titiz bir çalışma yapılmışmdır bilmem ama bu yürüdüğümüz caddede gerçekten belediye güzel işler çıkarmış. Yolumuzun üzerindeki lokantalardan birinde Konya’ya has meşhur Konya Tandır Kebabını yiyoruz. Tandır da pişmiş kuzu etini, pide ve kuru soğan ile servis edilen bu kebabın esas püf noktası etinin tandır fırınında lokum kıvamında pişirilmesinde gizli. Neyse, ağzınızı daha fazla sulandırmadan gene aynı caddeyi takip ediyoruz. Yolumuz üzerindeki tarihi yapılar ile uyumlu küçük parklar, arada soluklanmak için yürüyen biz yayaların imdadına yetişiyor. Aynı şekilde bu parkların birinin içinde bulunan Şemsi Tebriz’i Türbesini de ziyaret etmeyi ihmal etmiyoruz.


                                                               (Höşmerim Tatlısı)

Yaya yürüyüşümüzün ara durağı konumunda olan Alâeddin Tepesi kentin merkezinde bulunup yeşillikler içinde adeta bir vaha görünümü sunuyor. Tepenin üzerinde, Alâeddin Keykubat cami ve türbesi bulunmakta. Tepenin yamaçlarında bulunan bir çay bahçesine kurulup, püfür püfür esen rüzgarı hissederek çaylarımızı içiyoruz. Arkasından, un helvası şeklinde ama içinde dondurma olan Konya usulü höşmerim tatlılarımızı sipariş ediyoruz. Fakat baştan belirteyim bu tatlının Balıkesir taraflarında irmik ve peynir ile yapılan höşmerim ile alakası yok.
    
Burada yorgunluğumuzu iyice attıktan sonra yaklaşık 15-20 dk. bir yürüyüş sonunda tren istasyonuna varıyoruz.

4 yorum:

  1. Özellikle Ankara'da oturanlar için hızlı tren çok güzel bir imkan. Bende bu imkandan yaralanıp birkaç defa gitmiştim Konya'ya ve gerçekten gezilecek güzel yerleri var. Keyifli bir yazı olmuş emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  2. Konya iki kez gittim ve çok sevdim. Bir çok yerini görememiş olsam da yien gitmek istediğim yerlerden :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim beklediğimden güzel çıktı Konya.Manevi yönünün dışında şehircilik açısından da başarılı.

      Sil